STAR TREK THE MOTION PICTURE
1979
YÖNETMEN : ROBERT WISE
MÜZİK : JERRY GOLDSMITH
UZAY, SON SINIRA NOTALARLA YOLCULUK!
Space, the final frontier. These are the voyages of the starship Enterprise. Its five-year mission, to explore strange new worlds, to seek out new life and new civilizations, to boldly go where no man has gone before...
Uzay, son sınır. Bunlar, yıldız gemisi Atılgan'ın yolculuları. Beş yıllık görevimiz, garip yeni dünyaları keşfetmek, yeni hayat ve yeni medeniyetler bulmak, daha önce hiç kimsenin gitmediği yerlere cesurca gitmek.
1970'li yıllar, hafızamda hayal meyal hatırlayıp, bir araya getirdiğim bölük pörçük anılardan ibarettir. Bu anıların büyük çoğunluğunu da o yıllarda evlere henüz girme aşamasında olan ve baş köşeyi kapan, televizyon denen sihirli kutunun, tek kanallı TRT devrinden kalan dizileri ve çizgi filmleri oluşturur. Star Trek, bizdeki kabul gören adıyla Uzay Yolu dizisi, hala hatırladığım görüntüleriyle ve Alexander Courage'ın, kulağımda, unutulmaz ana tema müziğiyle yer etmiştir belleğimde. Bilim kurgu sevgimin iki temel unsurundan biri olan Star Trek serisinin, 1960'lı yıllarla 22.yüzyıl dünyasını harmanlayan müzikleri, film müziklerine olan düşkünlüğümün ana sebeplerinden biri olmuştur daima...
1960'ların sonunda üç sezon olarak yayınlanan Star Trek, kanalın iptal kararının ardından yaklaşık 10 yıllık bir uykuya yatar. Bu uyku sırasında, televizyonda çizgi dizi olarak tutunmaya çalışsa da bunda başarılı olamaz. 1977 yılında Star Wars'un bütün dünyada elde ettiği muazzam başarının ardından, 1979 yılına geldiğimizde Paramount yetkilileri televizyon için tekrar dizi olarak düşündükleri projeden vazgeçerek, sinema filmiyle Star Trek efsanesini canlandırma kararı alırlar. Bu karar neticesinde, bir daha Spock rolünü oynamayacağını beyan eden Leonard Nimoy son anda ikna edilir ve ekibe katılır. Hollywood'un unutulmaz, büyük stüdyo filmlerine imza atan Robert Wise yönetmen koltuğundadır. Senaryo ekibi, özellikle görsel açıdan doyurucu ve daha fazla efekte dayalı bir hikaye yazmışlardır. Hatta Leonard Nimoy yıllar sonra, oğlunun çekmiş olduğu "For The Love Of Spock" belgeselinde filmle ilgili, senaryoyu hiç beğenmediğini ve filmin daha çok teknik üstünlükleriyle öne çıktığını ve bu yüzden gemi ekibinin arka planda olduğunu, bunun Star Trek ruhuna aykırılığını ifade eder. Dönem itibariyle en iyi görsel efektlerin kullanıldığı film Star Trek fanlarını genelde ikiye bölümüştür. Hikayeyi zayıf bulan önemli bir kesim özellikle, filmin ağır ilerlemesinden ve bazı sahnelerin gereksiz uzatıldığından yakınırlar. Buna rağmen filmin gösterimi sonrası 1991 yılına kadar aynı ekiple 5 film daha çekilir. Uzay Yolu ekibi yıllar içinde değişse de, hala uzayın bilinmeyen derinliklerinde, keşfedilmemiş gezegen ve uygarlıkları aramaya ilk günkü hevesle devam ediyorlar ve görünen o ki daha uzun yıllar yıldız gemisi Atılgan ve mürettebatının maceralarına eşlik etmeye devam edeceğiz.
1929 Los Angeles doğumlu Jerry Goldsmith, 1950'lerde müzik kariyerine başladığında, sinema dünyasının gelmiş geçmiş en önemli ve başarılı kompozitörlerinden biri olacağını hayal etmemişti muhakkak. Özellikle 1960 ve 70'li yılların unutulmaz filmlerine besteleriyle hayat veren sanatçı, 1976 yılında Omen filmine yaptığı koro ağırlıklı müziklerle haklı olarak oscar heykelciğini kucakladığında efsane mertebesine zaten ulaşmıştı. Kariyerinde dolu dizgin ilerleyen Goldsmith 1979 yılına gelindiğinde, bilimkurgu evreninin en önemli korku temalı serisi, Alien filminin müziklerini besteler. Yönetmen Ridley Scott ile başarılı bir uyum neticesinde, kaotik, karanlık ve uzayın sonsuz boşluğunun yarattığı ürpertiyi hissettiren bir tema çıkar ortaya. Dönem itibariyle, Jerry Goldsmith ve John Williams, Hollywood'un altın bestecileri olarak, en iyi filmlerin müziklerini yaparak filmografilerinde başarı grafiklerini yükseltmektedirler. Yeni Star Trek filminin çekimleri için, yönetmen Robert Wise ve yapımcı şirket Paramount özenli bir şekilde ekibi belirlerken, yönetmen müzikler konusunda popüler bir isim olan Goldsmith üzerinde özellikle durur. Alien filminin müziklerini henüz bitirmiş olan besteci ile yapılan görüşmeler neticesinde anlaşma sağlanır. Star Trek için yaratılacak ve tüm zamanların belki de en iyi ana temalarından biri olacak bestenin kaydı için besteci yoğun bir şekilde çalışmaya başlar. Jerry Goldsmith ilk bestesini yönetmene dinletir ve geçer not alamaz. Wise yıllar sonra kendisiyle yapılan bir röportajda, ilk besteyle ilgili Goldsmith'e, parçanın uzay değil de, daha çok denizde yelkenli gemilerin ilerlediği bir tarza uygun olduğunu söyler. Bunun üzerine yeniden notaların arasına gömülen besteci, bugün bildiğimiz efsane temayı yaratır ve bu tema Star Trek sinema serisinin en fazla kullanılan bestelerinden biri olur. Albümün tamamı birinci sınıf bestelerden oluşmuştur. Ana tema dışında ki Klingon ve ekibin gizemli üyesi, zamanın en ünlü modellerinden Hint asıllı Persis Khambatta'nın canlandırdığı Ilia'nın teması, adeta tek bir filmden iki ana beste daha yaratır. Albümün piyasaya çıkmasının ardından 1999 yılında 2 cd'lik 20.yıl özel albümü piyasaya sürülür. İlk cd'de filmin müzikleri yer alırken, ikinci cd'de ağırlıklı olarak Atılgan ekibinin replikleri yer alır. Benim size tanıtacağım albüm bu özel versiyonun ilk cd'si olacak. Jerry Goldsmith ilk filmin ardından takip eden üç devam filminde yer almaz ve beşinci film The Final Frontier'da tekrar orkestranın başına geçer. Besteci, eski ekibin nöbeti Generations ekibine devretmesinden sonra sırasıyla sekiz, dokuz ve onuncu filmlerde de müzikleri besteleme görevini üstlenir ve ana tema destekli çok başarılı albümler çıkarmaya devam eder. The Motion Picture ile yakalanan müzikal başarının ardından ikinci ve üçüncü filmlerin müziklerini besteleyen, henüz ünlenmeye başlamış çiçeği burnunda besteci James Horner o yıllarda kendisiyle yapılan bir röportajda, Star Trek ve Alien filmlerinin bestecisi Jerry Goldsmith hakkında ne düşündüğü sorulduğunda "O da kim? Kendisini tanımıyorum" cevabını vererek, özellikle müzik camiasında sansasyon yaratır. Zira Horner'ın cevabını, zamanın otoriteleri, Star Trek ve Alien filmlerinin devam yapımlarını besteleyen Horner'ın, Goldsmith ismi altında ezilmemek için bu şekilde verdiğini yorumlarlar. Bugün her ikisi de hayatta olmayan ve sinema tarihinde unutulmaz bestelere hayat veren iki besteciyi sevgi ve saygıyla anıyoruz. Star Trek The Motion Picture soundtrack albümünün ilk cd'sinde toplam 18 parça yer alıyor. Neredeyse bütün parçaların ortalamanın çok üzerinde bir kaliteye sahip olduğunu söylemek kesinlikle abartı olmaz. Atılgan ekibinin film boyunca karşı karşıya kaldıkları tehlikeleri heyecan içinde takip ederken aynı zamanda kulaklarımıza hitap eden, kimi zaman hareketli, kimi zaman ürkütücü, kimi zaman hüzünlendirici bestelerin her birinin gerçek anlamda klasik olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Albümün içeriğine geçmeden önce, 1979 tarihli filmin kısaca konusuna bir göz atalım isterseniz.
Dünya, Yıldız Federasyonu yönetiminde barış içinde yaşamaktadır ve federasyon yabancı türlerle devamlı temas halindedir. Uzayda aniden ortaya çıkan büyük bir bulut kümesi önüne gelen her şeyi silip süpürmektedir. Kütlenin rotasında Dünya bulunmaktadır. Yıldız gemisi Atılgan, bu kütlenin amacının ne olduğunu ve Dünyaya ulaşmadan nasıl kontrol edileceğini öğrenmek üzere, efsane ekibin bir araya gelmesiyle tehlikeli bir göreve adım atar.
Albümün içeriğine geçersek, öncelikle bu albüm 20. yıl özel versiyonu olarak 1999 yılında piyasaya sürüldü. Müzikler dijital olarak tekrar gözden geçirildi ve temizlendi. Kusursuz bir hale getirilen albüm 2 cd'den oluşurken, ilk cd'de 18 parça yer alıyor. İkinci cd'de ise ağırlıklı olarak Atılgan ekibinin aralarında geçen diyaloglardan oluşan kısa bölümlere yer verilmiş. Orkestrayı bizzat yöneten Jerry Goldsmith'e, orkestra düzenlemesinde, aynı zamanda orijinal dizinin ana tema müziğini besteleyen Alexander Courage (Yukarıda solda) yardım ediyor. İki eski dost olan bestecilerin birlikteliği, bu albüm sonrasında, Goldsmith'in 2004 yılındaki ölümüne kadar diğer albümlerde de devam etmiştir. Albümün ilk açılış parçası olan Ilia'nın Teması, filmin jeneriğinin hemen öncesinde çalınarak seyirciyi bir nevi havaya sokma görevi görüyor. Bu enfes temanın ardından Atılgan ekibinin yolculuğuna bizde dahil oluyor ve kendimizi adeta sonsuz uzay boşluğunda, müziğin mucizevi akışına bırakıyoruz.
Ilia's Theme;
Albüme giriş yaptığımız ilk parçamız, aynı zamanda ekipte seyir subayı olarak görev yapan Delta gezegeninden, Teğmen Ilian'ın teması oluyor ve bu parça belki de albümün en iyi bestesi. Adagio (yavaş tempo) ile giriş yapan orkestra ilerleyen dakikalarda piyano ve orkestranın tam katılımıyla Affettuoso (taşkın bir duyguyla) bir tarzda yükselerek parçanın tüm duygusunu notalara yansıtıyor. Parça bitimine doğru Adagio seviyesine inen müziğin ritmi insanda adeta vals yapma isteği uyandırıyor.
Main Title;
Jenerikle birlikte Agitato (hızlı, sarsıntılı, heyecanlı) bir tempoda orkestra tüm enstrümanlarıyla ayağa kalkıyor adeta. Hızı bir saniye bile düşmeyen ana tema kulaklarımızın her milimini dolduruyor. Coşku dolu eserin bitişiyle derin uzay boşluğu bizi iyice sarmalamaya başlamış oluyor.
Klingon Battle;
Yıldız Federasyonunun efsane düşmanı Klingon İmparatorluğuna bağlı üç adet Yırtıcı Kuş sınıfı savaş gemisinin görüntüsüyle açılan sahne, devasa bulut kümesinin de ilk defa göründüğü bölüm aynı zamanda. Adagio tempoda tedirgin edici bir havada başlayan parça, meşhur Klingon temasının ürkütücü ve bir o kadar huşu uyandırıcı temposuyla birleşerek heyecan dozunu üst seviyelere çıkarıyor. Tema içinde devamlı yükselip alçalan orkestranın yanında elektronik seslerde kullanılarak uyum içerisinde bir hava yakalanmış.
Total Logic;
Adagio bir havayla Vulcan gezegenine gidiyoruz. Eski dostumuz Spock burada bir ayindedir ve tam Kolinahr'a ulaşarak iç yolculuğunu tamamlama aşamasındayken bundan vazgeçerek eğitimini yarım bırakıyor. Gezegenin görüntüleri ve ayinin havasını ağır bir tempoyla ve yine elektronik seslerin eşliğinde yakalayan orkestranın çaldığı parça, görüntünün aniden San Francisco, Yıldız Federasyonu merkezine geçişiyle ana temayı da kapsayarak Affettuoso bir tempoda kapatıyor. Bu sahne aynı zamanda Amiral James Tiberius Kirk ile ilk karşılaşma anı oluyor.
Floating Office;
Dünya yörüngesindeyiz ve uzay boşluğunda dev istasyonların görüntüleri eşliğinde, Amiral Kirk'ün, Yıldız Gemisi Atılgan'a ulaşması için ara istasyona ışınlanması üzerine, yine adagio girişle başlayan parça, enfes görüntüler eşiliğinde Affettuoso bir tempoda sonlanıyor.
The Enterprise;
Kaptan Kirk ve daimi ekip üyesi Scotty'nin Yıldız Gemisi Atılgan'a, küçük bir gemi ile seyahat ettikleri bu bölümde, uzay boşluğunda yer alan limanda ekibi bekleyen Atılganın muhteşem görüntüleri eşliğinde, Adagio olarak giriş yapan parçaya ve filmin ana temasını, ağır bir tempoda orkestranın kusursuz çalışına eşlik ediyoruz. Altı dakikalık parçanın her bir saniyesinde, orkestranın tempoyu arttırması ve uzay boşluğunda salınan Atılganın çevresinde tur atan ekibimizin gemiye bordalamasıyla beraber albümün en parlak bestelerinden biri sonlanıyor.
Leaving Drydock;
Ağır tempoda başlayan ve ana temanın tüm ihtişamıyla tekrar çalındığı parçada, Yıldız Gemisi Atılgan'ın limandan ayrılışını izliyoruz. Ana temanın yaylı ve nefesli çalgılarla destekli tüm orkestra tarafından icra edildiği bölüm, geminin tehlikeli yolculuğuna başlamasıyla nihayetleniyor.
Spock's Arrival;
Tehlikeli yolculuğuna başlayan Atılgan'a yol üzerinde Spock'ın başka bir gemiyle gelerek dahil olmasını anlatan, genelde Adagio bir tonda ana temayı da kısaca barındıran bir geçiş parçası.
The Cloud;
Ekibin bulutla ilk karşılaşma anını, ağır tempoda veren, beş dakika boyunca muhteşem görüntüler eşliğinde ilerleyen ve dinleyiciye tedirginlik hissini sonuna kadar yaşatan bir parça. Adagio ilerleyen parça da, orkestraya arada yine elektronik sesler eşlik ediyor.
Vejur Flyover;
Bulut içinde süren ilerleyiş bu parçada da devam ediyor. Görsel zenginliğin doruğa çıktığı sahneler eşliğinde, tedirgin edici havaya sahip müziğin devamlı iniş ve çıkışlarına şahit oluyoruz. Bilinmeyene doğru süren yolculuğun, müzikal dışa vurumu kusursuz bir seviyede ilerleyerek merakımızı daha da cezbediyor.
The Force Field;
Gizemli bulutun merkez noktasına ilerleyen ekibin endişelerini başarıyla notalara işleyen müzikler devam ediyor. Filmin bu bölümleri görsel açıdan uzun tutulmuş ve ağırlıklı olarak müzikle desteklenerek rutinden kaçınılmaya çalışılmış.
Games;
Teğmen Ilia'nın yabancı form tarafından kaçırılması sonrası, Ilia'nın robot halini gemiye göndererek inceleme yapması üzerine gelişen parçanın ağırlık merkezini Ilia'nın teması oluşturuyor. Binbaşı Decker'la gemi içinde incelemelerde bulunduğu sırada, orkestranın Adagio tempoda ilerleyen performansı zaman zaman farklı tonlara bürünüyor. Ilianın temasını merkez alan ve çevresine serpilen farklı melodiler eşliğinde bir geçiş parçasını daha bitiyoruz.
Spock Walk;
Spock'ın roketli uzay kıyafeti çalıp, yabancı formun beynine yaptığı yolcuğun ürkütücü notalarıyla bezeli parçada, orkestranın hareketli ve zaman zaman yavaşlayan tempoda ilerleyen haliyle, bu nesnenin ne olduğu sorusunun cevabını aramaya devam ediyoruz.
Inner Workings;
Dünya yörüngesine yaklaşan bulutun içindeki gizemli yabancının sırlarının ekip tarafından ortaya çıkarılmasıyla ilgili bölümde çalan parçada, orkestra Ilia'nın teması çevresinde Adagio bir tempoda, merak uyandıran notalar eşliğinde gezinmeye devam ediyor. Elektronik seslerin eşlik ettiği bölümlerde gerilim dozunun notalara iyice yansıdığını daha net hissediyoruz.
Vejur Speaks;
Yabancıyla ilk karşılaşma ve gerçeklerin ortaya çıkmasıyla şaşkınlığa düşen ekibin, tehlike içinde olan Dünyayı kurtarma çabalarını yansıtan gerilim yüklü, daha çok nefesli çalgıların ağırlıkta olduğu yavaş tempoda bir parça.
The Meld;
Filmin en can alıcı sahnesi ve yabancı mekanizma haline getirilen Ilia ile Kaptan Decker'ın birleştikleri ana şahitlik eden müzikler. Orkestranın Affettuoso bir tonda ilerlediği ve bütün enstrümanların ayakta olduğu parça, etkileyici bir tonda devam ederek ana temanın şaşalı bir tonda çalınmasıyla son buluyor.
A Good Start;
Bir önceki parçayla birleşerek devam eden bu tema, ekibin başarılı bir şekilde tehlikeyi bertaraf etmelerinin ardından, Dünya yörüngesinde ilerleyen Atılgan'ın, Kaptan Kirk'ün emri üzerine derin uzaya sıçramasıyla son buluyor. Ana temanın klasik şekilde son sahne için kullanıldığı parça aynı zamanda bitiş jeneriğinin de habercisi oluyor.
End Title;
Jenerik kapanışında yer alan bestelerimiz, orkestranın ana tema girişiyle başlıyor. Tema ilerleyen dakikalarda yumuşak bir geçişle Ilia'nın temasına kayıyor ve bütün ihtişamıyla çalan parçanın tekrar hızlı bir tempoda ana temaya geçişiyle devam ediyor. Sonunda orkestra unutulmaz bir final performansıyla bu muhteşem müzik ziyafetine noktayı koyuyor.
Yaklaşık altmış dakikanın üzerinde süren albüm başından sonuna kadar sıkılmadan dinleniyor. Orkestranın kusursuz yönetimine ek olarak kullanılan elektronik seslerin uyumu mükemmel. Ana tema dışında, özelikle Ilia'nın teması tek başına kullanılabilecek kadar güçlü bir eser. Jerry Goldsmith performansının doruklarına çıktığı albümle sadece sinema tarihinin değil, müzik tarihininde gelmiş geçmiş en önemli bestecilerinden biri olduğunu kanıtlıyor. Besteci daha sonra yaptığı ve kariyerinde büyük sıçramalara devam ettiği albümlerle yerini iyice sağlamlaştırmış ve unutulmazlar arasında haklı olarak yer almıştır. Albümün belki de en önemli özelliği, filmin önüne geçmesi ve bugün dahi film müziği otoritelerinin başucu albümlerinden olmaya devam etmesidir. Bu sıra dışı ve başarılı albümü, sadece film müziklerinden hoşlananlara değil, tüm müzikseverlere hararetle öneriyorum.
Kapanışı final repliğiyle Kaptan Kirk yapsın;