YENİ BİR UMUDA DAHA ADIM ATMAK!
JOHN WILLIAMS
STAR WARS - THE FORCE AWAKENS
1980 yılının hava durumunu hatırlayamadığım bir pazar sabahında, Şişli Kent sinemasında anne ve babamla izlediğim ilk Yıldız Savaşları - Yeni Bir Umut filminde, benim içinde, tüm yaşamımın müzik zevkini belirleyecek adımların temeli atılmıştı. Tarifi imkansız ve belkide bir daha hiç aynı hazzı alamayacağım bir keyif ve büyülenmişlikle izlediğim bu ilk filmin beni en çok etkileyen iki anından biri Darth Vader'ı ilk görüşüm ve diğeri de filmin açılış anındaki olağanüstü temasıydı. İlerleyen yıllarda aynı heyecanı elimden geldiğince klonmaya gayret ederek Star Wars hayranlığımı gerek film, gerekse film dışı malzemelerle bugüne kadar ayakta tuttum ve sanırım son nefesime kadarda beyin damarlarıma sağlam bir şekilde işlenmiş olarak ayakta tutmaya devam edeceğim!
Star Wars, özellikle benim kuşağımı, bütün dünyada inanılmaz bir etki alanı içine almıştı. Şahsım içinse bütün bu hayranlığın merkezinde her zaman John Williams vardı. Seriye hayat veren ana tema ve diğer unutulmaz besteleriyle Williams, 43 yıllık hayatımda film müzikleri konusunda yüzlerce besteciyi takip etmeme sebep olan yaşayan bir efsane haline geldi. Bugün 84 yaşında olmasına rağmen halen, besteci ve orkestra şefliği kimliğini, formundan kaybetmeden başarıyla devam ettiriyor.

Efsanenin yaratılmasında George Lucas kadar etkisi olan usta besteci, geçtiğimiz yılın sonunda, serinin yedinci filmi The Force Awakens ile tekrardan bagetini eline alarak Londra Senfoni Orkestrasının başında ana temayla harmanladığı yeni besteleriyle karşımıza çıkıyor. Senfonik müzik konusunda bugün yaşayan en önemli isimlerden biri olan Williams, ilerlemiş yaşına rağmen yeni bestelerle desteklediği yepyeni albümüyle kulaklarımızın pasını silmeye namzet bir işe imza atıyor. En başta belirtmekte fayda var, bestecinin yaşını ve orkestra başında gösterdiği performansı göz önüne alacak olursak eğer, serinin geçmiş albümlerine kıyasla ciddi yorgunluk emareleri görmeyi bekleyenlerin yanlış düşüncelere kapıldıklarının göstergesi bir albüm var karşımızda! Bu filmde, özellikle ikinci üçlemede yoğun bir şekilde kullandığı orkestra haricinde koroyu, tek bir parça dışında kullanmayı tercih etmemiş. A New Hope filminde de kullanılmadığını düşünürsek, yüksek ihtimalle filmin yönetmeninin özellikle istemediğini varsayabiliriz. Williams, klasik ve ikinci üçlemeye hayat veren sayısız karakter temalarına burada yenilerini ekleyerek serinin müzikal yapısını zenginleştirmeye devam ediyor. Özellikle, yeni kadın kahramanımız Rey ve son model kötümüz Kylo Ren için bestelediği temaları merkez nokta alarak filmin bütünlüğüne yayıyor ve bunların desteğiyle, filmdeki eski göz ağrısı kahramanlarımızın klasik üçlemeyle unutulmazlar arasına giren temalarıyla birleştirerek, yeni üçlemenin ilk ayağını sağlam bir temel üzerine oturtuyor. Final parçasında Jedi Steps ve gücün temasını birlikte kullandığı ve orkestranın yavaş yavaş zirve yaptığı beste, dinleyicinin tansiyonunu ciddi biçimde yükseltmeyi başarıyor.

Main Title And The Attack On The Jakku
Village adıyla giriş yapan açılış parçamız, her zamanki efsane temayla başlıyor
ve filmin önemli bir karakteri olan Direniş pilotu Poe ile tanışıyoruz. Ana
tema arkasından, orkestra hız kesmeden yaylı çalgılar eşliğinde hareketli
sahnelerin işaretini veren bir tonda devam ediyor ve İlk Düzen Fırtına Birliklerinin
Jakku Gezegenine yaptıkları saldırı üzerine gerilim düzeyini arttırıyor. Hemen
bu anda Kylo Ren'in köy baskını sonrası gezegene inişi sırasında nefesliler
eşliğinde ilk önemli temasını işitiyoruz. Karanlık tarafı fazlasıyla
hissetmemize olanak veren bu önemli tema eşliğinde devam eden parça, filmin en
çok sevilen karakterlerinden yeni robotumuz BB-8'in, yoldaşı pilot Poe
tarafından kendisine emanet edilen önemli bilgilerle olay yerinden kaçmasıyla
son buluyor.

Bunu takip eden ikinci parçamız, filmin en önemli karakterini karşımıza çıkarıyor. The Scavenger isimli parça, adından da anlaşılacağı üzere çöl gezegeni Jakku'da hurdacılık yapan Rey'i, hem bize tanıtıyor, hemde filmin asıl önemli temasını ilk kez dinlettiriyor. Yumuşak geçişlerin, keman ve flüt eşliğinde yapıldığı bir geçiş bestesi bu!
I Can Fly Anything; karakter tanıtımının üzerine hareketli bir parçayla tansiyonu arttırıyor. Bestecinin yaylı partisyonlar üzerine nefeslileri sonuna kadar ayakta tuttuğu bir parça, burada ise diğer önemli karakterimiz Finn devreye giriyor ve esir tutulan Poe ile İlk Düzen'in devasa Yıldız Destroyerinden bir Tie Fighter çalarak kaçmalarıyla nihayetleniyor.
Rey Meets BB-8; Rey ve BB-8'in ilk tanışma anını içeren hafif tonda ilerleyen bir geçiş parçaşı.
Bunu takip eden Follow Me, hafif tonlarda başlayıp Rey ve Finn'in tanışmasının ardından, kendilerini kovalayan Fırtına Birliklerinden kaçış anıyla beraber tempo kazanıyor ve bu hareketli parça, Millenium Falcon'un devreye girmesiyle, nefesli çalgıları kullanarak ana temanın küçük bir kesiti ile son buluyor.
Rey's Theme; filmin en önemli teması. Kadın karakterimizin filme damga vuran bu teması muhtemelen albüm için hazırlanmış bir versiyon. Giriş anı Ennio Morricone tarzı Spagetti Western havasında başlayarak yaylıların önderliğinde orkestranın tüm enstrümanlarının eşlik ettiği parça Adagio bir giriş yaparak, ilerleyen kısımlarda Affettuoso (Taşkın bir duyguyla) ile parçanın sonunu getiriyor. Bu tema son yıllarda bestecinin yaptığı en başarılı çalışmalardan biri.
The Falcon; adından da anlaşılacağı üzere orkestranın ayakta olduğu bir parça, uzun bir kaçıp kovalamaca sahnesinin tüm yoğunluğunu, nefesli ve yaylı enstrümanların Agitatosu eşliğinde keyifle dinliyorsunuz.
That Girl With The Staff; Kylo Ren'in yoğun ve karanlık psikolojisini hissettiren, bir önceki hareketli tema sonrası, bir nevi karanlık ve daha ağır bir tempoyla dinleyiciyi daha kaotik duygulara yönlendiren bir parça.
The Rathtars, ilk göz ağrımız Han Solo ve Chewbacca ile yeni kahramanlarımızın ilk karşılaşma anı oluyor. Bulundukları yük gemisinde Rathtars isimli yaratıkların, kahramanlarımızı ve onların peşindeki gangster çetelerini kovalayıp mideye indirmeye çalıştığı hareketli sahnelerde Agitato tarzına dönüşle orkestra bir kez daha havalanıyor.
Finn's Confession; Rey ve Finn arasında geçen yumuşak bir sahnenin arkasına döşenmiş bir geçiş müziği.
Maz's Counsel; bir başka yeni ve önemli bir karakteri karşımıza çıkartıyor. Efsane Yoda'nın ırkından Maz ile tanışıyoruz. Ancak besteci bu karakter için özellikle yeni bir tema yapmamış. Filmin bu noktası, özellikle Rey açısından izleyicide soru işaretleri bırakan kilit sahneler içeriyor. Adagio ilerleyen parça, bitişini gücün temasıyla ve yaklaşan tehlikenin işaretini verircesine canlı bir tempoyla sonlandırıyor.
The Starkiller; First Order (İlk Düzen) olarak anılan, imparatorluğun küllerinden doğmuş fanatiklerin, faaliyete geçirdiği yeni ölüm yıldızını ilk kez kullandığı anı simgeleyen, başta sona Dolendo (üzüntülü) bir tempoda ilerleyen, yaylı çalgıların egemenliğinde başarılı bir tema.
Kylo Ren Arrives At The Battle; bir önceki hüzünlü temanın ardından gelen yoğun çatışma ortamını haber veren bir parça. Kylo'nun teması çevresinde, temposu hiç düşmeyen, Williams'ın hareketli parçalarda özellikle ağırlık verdiği yaylı ve nefesli çalgı uyumunun mükemmel bir örneği!
The Abduction; Rey ve Kylo'nun ilk karşılaşma anı ve karamsar bir temanın eşliğinde, Rey'in esir düşmesi ve Kylo'nun gemisiyle uzaklaşırken Finn'in hayranlık uyandıran canhıraş bir şekilde haykırarak arkasından koştuğu sahneyi layığıyla tamamlayan bir parça.
Han and Leia; ilk gördüğümüzde tüylerimizi diken diken eden bir sahnenin üzerine, tüm sinema tarihinde yazılmış belkide en güzel aşk temalarından birini dinliyoruz. Huşu içinde ilerleyen bu bildik tema hiç kesilmeden Rebels teması eşliğinde devam ediyor ve Gücün temasıyla sonlanıyor.
March Of The Resistance; klasik üçlemede asiler olarak bildiğimiz grubun imparatorluk yıkılıp, cumhuriyetin ilanından otuz yıl sonra ortaya çıkan, imparatorluk kalıntısı İlk Düzen'in karşısına çıkan Direnişçilerle aynı çizgide olduklarını söylersek sanırım yanlış olmaz. Onları temsil eden bu parça albümün en başarılı çalışmalarından biri. Wagner ya da Holst tarzı, temposu yüksek bir marş diyebiliriz buna.
Snoke; duygularımızı ayağa diken şovenist
marşın ardından, adımlarınıza dikkat edin, kendinize o kadar güvenmeyin diyen
bir tempoyla üçlemenin yeni kötülükler efendisi Snoke ile tanıştırıyor bizi.
Albümdeki parçalarda koro kullanılmadığından bahsetmiştim. Koro olarak kabul
edersek insan sesinin kullanıldığı tek parça bu! İtici ve kötü bir karakteri
tanımlamak açısından baştan aşağı sinsi ve rahatsız edici bir tema, ancak
itiraf etmeliyim ki, Return Of The Jedi filmindeki İmparatorun teması insanın
içine daha fazla işleyen ve etkileyen bir temaydı.
On The Inside; finale doğru giderken Direniş ekibinin Yıldız Katilini yok etmek için yaptıkları hazırlık aşamaları için ara bir parça. Yer yer hareketlenen ve filmin yeni temalarını harmanlayan bir çalışma.
Torn Apart; filmin en can alıcı sahnesini içeren, baştan sona Dolendo tempoda ilerleyen ve sinema tarihinin, en etkileyici sahnelerinden biri olarak gördüğüm ve fazlasıyla etkileyen bu üzücü bölüm üzerine Williams orkestrayı en can alıcı biçimde kullanıyor.
The Ways Of The Force; filmin diğer ve önemli can alıcı sahnelerinden birini daha temsil ediyor. Rey ve Kylo'nun ışın kılıcı düellosu, muhteşem bir görsel şölen eşliğinde her iki karakterin ana temalarını kullanarak kulaklarımıza bayram ettiriyor. Williams'ın en başarılı olduğu işlerden biri olan temaları harmanlama yöntemi bu parçada doruğa erişiyor ve bitişi gücün teması yapıyor.
Scherzo For X-Wings; özel efekt açısından
belkide tüm seri içinde en başarılı olarak kabul edebileceğimiz uzay ve gezegen
üzerinde yapılan X-Wing ve Tie Fighter çarpışmaları üzerine her zamanki besteci
farkıyla mükemmel bir parça. Andantino ve Animato tonlarda ilerleyen,
nefeslilerin biraz daha ağır bastığı başarılı bir tema.
Farewell And The Trip; final öncesi bir ara geçiş ve dinlenme istasyonu vazifesi görüyor. Yine tüm temaların bir arada kullanıldığı Animato (canlı) bir tonda ilerleyen, Han ve Leia'nın temasıyla birleşerek, gücün temasını kullanan parça, finale doğru son adımını, Rey'in temasıyla birlikte umut dolu bir kapanışla atıyor.

The Jedi Steps And Finale; albümün belkide en can alıcı noktası! Burada film içinde kullanılmayıp, son sahneye saklanan Jedi Steps teması çok başarılı bir beste. Rey basamakları tırmanırken, bizimde resmen heyecanımızı santim santim tırmandırıyor ve olağanüstü Force Theme'in devreye girişiyle efsane sahne noktalanıyor. Star Wars ana temasının, "şimdilik bu kadar, bir sonrakine kadar heyecan ve merakınızı ayakta tutmaya devam edin" dercesine görkemli kapanış başlangıcıyla beraber, her zamanki gibi film için bestelenen Rey, Kylo, Resistence March ve nihayetinde Jedi Steps eşliğinde bütün temaların arzı endam ettiği jenerik müziğiyle The Force Awakens görkemli bir kapanış yapıyor.

Star Wars, The Force Awakens, önümüzdeki aylarda büyük bir ihtimalle double albüm olarak piyasaya sürülebilir. O albümü elde etmek mümkün olursa, saniyesi saniyesine bütün filmin yoğunluğunu hissederek, bu kısa incelemeye yeni eklemeler yapılabilir. Albümün tamamını dikkatlice dinlediğinizde ve yeni temaları daha fazla hissettiğinizde, bir Star Wars filmine ve John Williams'ın kariyerine fazlasıyla yakışan bir albüm olduğunu görmek, bunca yıldan sonra, özellikle benim gibi dinozor olarak kabul ettiğim neslim adına heyecan verici. Tabi ki görüşlerime itibar etmeyecek kişiler muhakkak olacaktır. Ancak burada filmi değil, sadece müzikal kısmını hedef aldım ve bunca yıllık Williams hayranı ve film müzikleri üzerine fazlasıyla deneyimli biri olarak bu albüm, Hans Zimmer ve tayfasının Hollywood film müzikleri piyasasını ele geçirdiklerini ve bu sektörün, altın çağ kabul edilen 1950'li yıllardan 2000'li yıllara kadar sinema filmlerine can veren orkestral senfonik müzik tarzından iyice uzaklaşmaya başladığını kabul edersek, albüm gerçek anlamda ilaç niyetine oldu dememiz yanlış bir tanımlama olmaz sanırım!

Güç sizinle olsun sevgili dostlar!